Category: Namaz

Mescidlere Ait Hükümler

490- Mescid, İslam mabetlerine (ibadet evlerine) verilen bir isimdir. Lûgatta “secde edilecek yer” demektir. ÇoÄŸuluna “mesacid” denir. Mescidlerin büyüğüne “Cami” denir. Bunun çoÄŸulu da “Cevami”dir. Mescidler Yüce Allah’a ibadet için yapılmıştır. Bundan dolayı her mescidin büyük bir ÅŸeref ve fazileti vardır. Bu ÅŸerefi göstermek için her mescide Beytullah (Allah’ın evi) denmiÅŸtir. Onun için mescidlere hürmet […]

Devamý...

Kur’ân-ı Kerîm’i Öğrenip Okumak ve Dinlemek Görevleri

463- Her müslümana, namazı caiz olacak kadar Kur’ân-ı Kerîm’den ezberlemek bir farzı ayndır. Fatiha sûresi ile diÄŸer bir sûreyi ezber etmek de vacibdir; bununla farz da yerine getirilmiÅŸ olur. Kur’ân-ı Kerîm’in diÄŸer kısımlarını ezberlemek de, müslümanlar için bir farz-ı kifayedir. 464- Kur’ân-ı Kerîm’i namaz dışında Mushaf’a bakarak okumak, ezber okumaktan daha faziletlidir. Çünkü böyle yapmakla […]

Devamý...

Namazların Mekruhları

474- Namaz içinde yapılması veya yapılmaması mekruh olan ÅŸeyler tahrîmî (harama yakın) ve tenzihi (helâla yakın) olmak üzere iki kısımdır. Şöyle ki: Bir vacibin terkini taşıyan bir iÅŸ tahrimen mekruhtur. Bir sünnetin terkini taşıyan bir iÅŸ de, tenzihen mekruhtur. Bununla beraber tenzihen mekruh olanlar da, önemleri bakımından ve tahrimen mekruhlara yakınlıkları yönünden birbirlerinden farklıdırlar. Örnek: […]

Devamý...

Şehidler ve Onlara Ait Hükümler

628- Åžehidlik büyük bir derecedir. Allah yolunda canını veren bir müslümana “Åžehîd” denir, çoÄŸulu Şüheda’dır. Böyle bir adama ÅŸehîd denilmesi, ya cennete gireceÄŸine ÅŸahidlik yapıldığı veya ölümü anında birtakım rahmet meleklerinin hazır bulunduÄŸu veya kendisi Yüce Allah’ın manevî huzurunda hazır olarak rızıklanacağı içindir. Åžehîd kelimesi, Åžahid sözüne denk olup hazır manasını taşır. Åžehîdler üç kısma […]

Devamý...

Namazı Bozan ve Bozmayan Şeyler

475- “Fesad” bozulma ve “İfsad” da, bozma demektir. Bunların karşıtı “Salâh (Sıhhat)” ve “Islah” dır. İbadetlerde fesad ile “butlan” birdir. Fasid olan bir ibadete “batıl” da denir. Bir ÅŸeyi bozan sıhhat halinden çıkaran ÅŸeye de, “müfsid” denir. ÇoÄŸuluna “müfsidat” denir. Bir namazın ÅŸart ve rükünlerinden biri bulunmamakla o namaz fasid olacağı gibi, bu ÅŸart ve […]

Devamý...

Mescidlere Ait Hükümler

490- Mescid, İslam mabetlerine (ibadet evlerine) verilen bir isimdir. Lûgatta “secde edilecek yer” demektir. ÇoÄŸuluna “mesacid” denir. Mescidlerin büyüğüne “Cami” denir. Bunun çoÄŸulu da “Cevami”dir. Mescidler Yüce Allah’a ibadet için yapılmıştır. Bundan dolayı her mescidin büyük bir ÅŸeref ve fazileti vardır. Bu ÅŸerefi göstermek için her mescide Beytullah (Allah’ın evi) denmiÅŸtir. Onun için mescidlere hürmet […]

Devamý...

Cenaze

Cenaze İle İlgili Vacipler ve Görevler 519- Cenaze ölü demektir. Ölmek üzere bulunan kimseye “muhtazar” denir. Muhtazarın yanında tevhid ve ÅŸahadet kelimelerini okumaya ve ölünün kabri başında yapılacak konuÅŸmaya “Telkîn” denir. Ölünün yıkanmasına “Gasl-i meyyit”, ölünün yıkanmasından sonra kabre gömülmesine kadar yapılması gereken ÅŸeylere ve bunların temin etmeye de “Techiz” adı verilir. Ölüyü bilinen bezlere […]

Devamý...

Kabir ve Merakberel

615- Kabirleri ve kabristanları (mezarlıkları) güzel korumak, temiz tutmak ve aÄŸaçlarla süslemek, hayatta olanlar için bir görevdir. Kabirleri çiÄŸneyip üzerlerinden geçmek mekruhtur. Böyle bir davranış ölü hakkında bir saygısızlıktır. Onların haklarını çiÄŸnemek gibidir. Onun için böyle yapmaktan mümkün olduÄŸu kadar sakınmalıdır. Fakat mezarlığa ait baÅŸka bir yol bulunmayınca, Kur’ân okumak, tesbihde bulunmak ve dua etmek […]

Devamý...

İskat-ı Salât (Namaz Borcunu Düşürme) Meselesi

476- Kazaya kalmış beÅŸ vakit farz namazlarla vitir namazlarının bağışlanması umudu ile yapılan bir sadaka verme iÅŸlemine “İskat-ı Salât” denilmektedir. Şöyle ki: Mükellef bir insan, farz ve vitir namazlarını, ima ile dahi olsa yerine getirmeye gücü olduÄŸu halde, eda veya kazayı yapmaksızın ölse, bunların düşürülmesi için (bunların manevî sorumluluÄŸundan kurtulması ümidi ile) bunlara karşı ödenmek […]

Devamý...